15 Ocak 2012 Pazar

Kelebeğin Kanatları...

Bir şaire sormuşlar, -ancak bu şairin dili o kadar karmaşık ancak bir o kadar da sadeymiş ki- "Bu şiirleri nasıl yazıyorsunuz, nasıl bir ruh hâline bürünüyorsunuz?" O da cevaben, "sabah kalkarım, dışarı bakarım ve yazmaya başlarım. Ne görürsen, börtü böcek, etkilenir kağıt kalemi alır yazarım" demiş.

Sanırım hiçbir zaman iyi bir edip olamayacağım. Açıkçası böyle bir ihtirasım da yok. Eğer yaşanacaklar listesinde böyle bir şey varsa zaten yaşarım. Olmuştur zaten gelecekte olan! Söz uçar, yazı kalır. Konuşup atmosferin boşluğunda sallandıracağıma sözlerimi, yazayım dedim. Gelecek nesillere de bir faydası olur, şahsıma olduysa! 

Benim de o şairden bir farkım yok. -Nasiplenmek adına söylüyorum bunu- Yıllar geçtikçe bunun farkına daha bir varıyorsunuz. Geçilen her yaşta 'ben çok hızlı yaşıyorum. Hayatı çabuk tüketiyorum' diyorsunuz. Ama seneye bir bakmışsınız, aynı cümleleri yineler hâle gelmişsiniz. Onun için o şairden aşağı kalır yanım yok son zamanlarda. Ne görürsem göreyim karmakarışık sözcükler geçiririm aklımdan. Bir mantık çizgisine oturtmam cümlelerimi. İyice bir karıştırırım beynimde. Birbirinden ayırt edilemez sözcükler. Sonunda da süzme mercimek içer gibi daldırırım kaşığımı fikir tasıma. İşte ortaya, şu ana kadar yazdıklarım ve bundan sonra yazacaklarım çıkar.

Benim de o şairden aşağı kalır yanım yok! Yine yazmıştım kendimce, "Yalnızlık, yalın olmama hâlidir, ki bu bir birlikteliktir" diye. Durup dururken yazarım böyle şeyler. Aklıma gelir olur olmadık yerde. Helâ da bile!.. Ya bir slogan gibi bırakırım ya da bir yazıya konu ederim aldığım notumu. Bu da bir yazıya konu oldu. Yalnızlıkla ilgili bu sözü elektronik ortamdaki iletime yazmıştım. Adıyla özdeşleşen, 'iyi kalpli, iyi huylu, iyi insan', "bunu sen mi yazdın?" dedi. Ben de "evet" dedim. "Tahmin ettim" dedi ve bana yazılacak bir şeylerin ipucunu verircesine, "yalnızlıktan ancak bir birliktelik çıkarabilecek tek kişi sen olabilirsin!" deyiverdi.
Yani şimdi oturup da bu söz üzerine yazılmaz mı dostlar?

Şu iki sözü ele alın; 
 
"Yalnızlık, yalın olmama hâlidir, ki bu bir birlikteliktir."

"Yalnızlıktan ancak bir birliktelik çıkarabilecek tek kişi sen olabilirsin."

     Sizce birbirine paralel bu iki söz, kelebeğin kanatlarından müteşekkil bir âhengin rüzgarını estirmiyor mu yüreklerde?..

Hiç yorum yok: