19 Ekim 2012 Cuma

Behzat Ç. dizisi ve kitap atıfları...


Kaliteli dizilere hasret kaldığımız televizyonlarda, imdadımıza bir manada Behzat Ç. dizisi yetişti desek, bir nebze kendimizi avutmuş oluruz. Sinema formatında, sinemasal atıflarla işlenen ve örülen bir dizi karakteri var Behzat Ç.'nin... Bunlardan, geriye dönük olarak birkaç misal vermek istiyorum.

***

Behzat Ç.'nin 51. bölümünde bir kitap göndermesi vardır. Dizinin giriş ve çıkış sahnesinde (aynı sahnedir) Lermontov'un "Zamanımızın Kahramanı" kitabı göze çarpıyor. Abi'nin cansız bedeni koltukta dururken, hemen arkada, Behzat'ı gördüğümüz planda, belleğimize Lermontov nakşediliyor. Doğru bir atıf.

Zira "Zamanımızın Kahramanı" kitabı ölümle dans eden, ölümü tahmin eden, ölümü çağıran, ölüme yol öğreten bir kitap.

Şöyle der kitapta bir yerlerde: "Yarın beni unutacak, daha kötüsü, hakkımda yalanlar uyduracak dostlardan, başkalarını kucaklarken bir ölüye karşı kıskançlık uyandırmamak için arkamdan gülecek kadınlardan bana ne? Hayatın kasırgası içinden bir kaç fikirle çıktım ben, duygu aramayın. Uzun süredir kalbimle değil kafamla yaşıyorum zaten. Kendi tutkularımı ve davranışlarımı dikkatle inceliyorum, ilgiyle, ama hep dışarıda kalarak. Benliğimde iki kişi barınıyor. Bunlardan biri tam anlamıyla yaşıyor, öbürü ise onu yargılıyor. Birinci, belki de bir saate kadar sizden ve dünyadan ayrılacak, ötekisiyse... Öteki ne olacak?.."

İşte tam da bu kısım sanki Behzat'ın ruh halini o sahnede çok iyi bir şekilde betimliyor... 

***

Dizide daha önce de 41. bölümde Şule'nin hastanedeki odasına giren Behzat, Leo Malet'nin "Hayat Berbat" kitabını çekmeceden alıp ceketinin içine sokuyordu. Kitabın isminden de anlaşılıyor sanırım. Behzat Ç., Şule, Yaşananlar, eşittir: Hayat Berbat... Aslında direkt Behzat ile ilintili bir kitap... 

Birkaç yerde daha pek göze çarpmasa da sinematografik, reklamdan öte güzel göndermeler mevcuttu. Emrah Serbes ve senaryo ekibini bu açıdan kutlamak gerek...