21 Kasım 2012 Çarşamba

Mostar'ın tepesindeki haç ile gökyüzündeki HİLÂL...


Bosna-Hersek ziyaretimde Mostar'ın en hakim noktasındaki Hun Dağı’nın tepesindeki haç'ı görünce mahzunlaşmıştım. Hırvatlar tarafından, İspanyolların desteğiyle dikilen haç, geceleri de ışıklandırılıyor. 


O haç, aslında, -Allah korusun- zaman ayarlı bir fitne bombası ve şehrin Osmanlı yapısını ortadan kaldırma planı olarak, bilinçli bir şekilde kondurulmuştur oraya. Bunu herkes biliyor. Ayrıca şehre yapılan katedralin 100 metrelik kulesi ve tepesindeki haç da bunu tasdik ediyor. 

Tüm bunları düşününce, hatırıma, Aliya İzzetbegoviç'in Hırvat komutan ya da temsilci ile olan diyaloğu geldi o anda. Bunu da sizlerle paylaşmak istedim. 

Hatıra şöyle:
Bosna Savaşı esnasında, Osmanlı yadigârı Mostar Köprüsü'nün bulunduğu Mostar şehrinde Hırvat komutanla görüşen Aliya İzzetbegoviç'e, komutan, tehdit havasında dağın tepesine dikilen devâsâ büyüklükteki haç'ı gösterir ve: "Bak, biz haçı nasıl diktik. Şimdi sizin hilâlden daha yücede bir haçımız var. Bunu kaldırmaya gücünüz yeter mi?" diye mânalı bir soru sorar. 

Aliya İzzetbegoviç de, bu söz karşısında meseleyi gülümseyerek geçiştirir, "hele bir gün geceye dönsün" der. 

Akşam karanlığı basınca da onu dışarıya davet edip şahadet parmağını göğe kaldırarak tüyleri diken diken eden şu sözleri söyler: "Sayın komutan, şimdi sen de bir semâya bakıver! Şu hilâli ve yıldızı görüyor musunuz? Senin onları yok etmeye gücün yeter mi? Ne kadar yükseklere haç dikseniz de onu geçemezsiniz ve asla onu oradan da indiremezsiniz. Onlar semâda olduğu müddetçe biz de inşâllah varlığımızı devam ettireceğiz!.."

***


Efsaneleşen bu hikâyenin yayılmasıyla farklı türleri de ortaya çıkmıyor değil. Bosna basınında ve Boşnaklarca, yaşananlar, şöyle anlatılmaktadır:

Hun tepesine haç dikilmesi esnasında silahlı çok sayıda Boşnak genç haç'ı indirmek ister. İçlerinden biri Aliya İzzetbegoviç’e "İzin ver o haç'ı başlarına geçirelim" der. İzzetbegoviç ise parmağını gökyüzüne doğrultur ve Ay’ı gösterir. Etrafını saran ateşli kalabalığa "O hilalden daha yükseğe dikmedikleri sürece problem yok" cevabını vererek gençleri sakinleştirir.
 

Hiç yorum yok: