Sanatçı kimdir? Sanatçı nasıl olmalı? Gerçekten
sanatçılar zanaatçı, müzisyenler müzikçi, yazarlar ise birer anlatıcı değiller
mi? En azından günümüz dünyasında nitelikli sanat yapanlar bir elin parmağını
geçebiliyor mu?
Bütün bu soruların cevabı Bach’ın eserlerinin sonuna
yazdığı üç harfte gizli aslında. Mütevazılıktan bihaber, egonun Kaf dağının
eteklerinde süzüldüğü, mükemmeliyet peşinde koşan insanoğlunun kimi zaman –çoğu
zaman- kendini kaybederek ilahlığa soyunup “ben yarattım” diyebilme
küstahlığını gösterebilmesi işte burada yatıyor. Bach’ın –kendince- haddini
bilerek durması gerektiği noktada gün yüzüne çıkıyor herşey ve kendine “sanatçı”
diyebilme cüretini gösterip herşeyi mübah kılma gayretinde olanlara da “Kral
Çıplak” diyor Bach.
Bundan sonrasını gelin, eleştirmen Asuman Kafaoğlu-Büke’nin
bir yazısından derlemelerle sürdürelim:
“…Johann
Sebastian Bach eserlerinin sonuna imza atmak yerine kısaca S.D.G yazarmış,
“Soli Deo Gloria” sözcüklerinin kısaltması olarak. Tüm görkem Tanrıya ait
anlamına gelen bu sözü yazmasının nedeni, kusursuz bir eser yazmadığını -kaldı
ki eser kusursuz bulunacaksa, bunun nedeninin ilahi olacağını- zaferin sadece
Tanrıya ait olabileceğini anlatmak içindi. Bazı çağlarda, günümüzden farklı
olarak, sanatçılar kendilerini öne çıkarmak istemezlerdi. Eserlerini
imzalamadan, hatta saygı duydukları bir ustanın ya da sanatlarını destekleyen
soylunun imzasıyla öne sürmeye çekinmezlerdi. Kendilerine müzisyen yerine
müzikçi, sanatçı yerine zanaatkar, yazar yerine anlatıcı demeyi tercih
ederlerdi.
…Bach, insanlık
tarihin tanıdığı en büyük bestecilerden biri olmasına rağmen, kendini her zaman
müzikçi olarak gördü.
Benzer şekilde Jan Van Eyck, bugün otoportre olduğu sanılan “Kırmızı Türbanlı Adam” adlı resminin çerçevesine, “Als İkh Kan” yazmıştı. “Elimden gelenin en iyisi.”
Benzer şekilde Jan Van Eyck, bugün otoportre olduğu sanılan “Kırmızı Türbanlı Adam” adlı resminin çerçevesine, “Als İkh Kan” yazmıştı. “Elimden gelenin en iyisi.”
…Belki Platon’un
idealar felsefesi açısından baktığımızda daha iyi anlamamızı sağlıyor bu
davranışı. Platon’a göre “Bu dünya, Fikirler aleminin bir taklididir” taklit
olan bir varlığı taklit eden sanatçının ise bundan kendine pay çıkarması doğru
değildir. Mükemmel olan Platon için fikir, Bach ve Van Eyck
içinse ilahi yaratıydı…”